David Pierce | Matematik | M.S.G.S.Ü.

Poetry // Turkish poetry

YERÇEKİMLİ KARANFİL GRAVITATIONAL CARNATION

Biliyor musun az az yaşıyorsun içimde
Oysaki seninle güzel olmak var
Örneğin rakı içiyoruz, içimize bir karanfil düşüyor gibi
Bir ağaç işliyor tıkır tıkır yanımızda
Midemdi aklımdı şu kadarcık kalıyor.

Do you know little by little you are living inside me
But with you there is a transfiguration
For instance we drink wine, as if a carnation is falling inside us
A tree is working tick tock beside us
My stomach was, my mind was—this little bit remains.

Sen o karanfile eğilimsin, alıp sana veriyorum işte
Sen de bir başkasına verıyorsun daha güzel
O başkası yok mu bir yanındakine veriyor
Derken karanfil elden ele.

You lean towards the carnation, I take and pass it to you voilà
And you pass it more beautiful to another
The other passes it along n'est-ce pas
So goes the carnation from hand to hand.

Görüyorsun ya bir sevdayı büyütüyoruz seninle
Sana değiniyorum, sana ısınıyorum, bu o değil
Bak nasıl, beyaza keser gibisine yedi renk
Birleşiyoruz sessizce.

You see then, you and I are growing a passion,
I'm touching on you, I'm warming up to you, this is not that
Look how, seven colors become as one
We are silently uniting.

Edip Cansever, 1957

English interpretation by Ayşe and David
for Annabelle and Ken, June 2004


Notes:
carnation: or “clove” (the spice)
transfiguration: literally “becoming beautiful”
wine: literally “rakı” (= arak, ouzo, pastis &c.)

Son değişiklik: Friday, 01 March 2013, 15:22:23 EET